Öğretmen adaylarının bitmeyen çilesi ne olacak?

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 08 Şubat 2008 09:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mustafa Dolu'nun yazısı

Tüm ekonomistlerin kabul ettiği gibi ülkemizin cari açığı var. Cari açık; bir ülkenin gelirinden fazla giderinin/harcamasının çok olmasıdır. Cari açığın esası, ithalatın ihracattan fazla olmasıdır.

Bu mesele ülkemiz için her şeyden önemlidir ve hayatın, hareketin ta kendisi olup, 7'den 70'e herkesi ilgilendirir. Böyle bir mesele ortada dururken, hükümet ve TBMM, nereden icap etti ise, adına ?türban' denilen bir mesele ile ilgileniyor.

Öte yandan geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızı yetiştirecek ve idealleri uğruna öğretmenliği tercih edip üniversite bitirmiş 200 binin üzerinde öğretmen; Milli Eğitim'de atama bekleyenlerin sayısından daha fazla açık var iken, atama bekliyor.

Ülkemizde işsizlerin sayısı 12 milyona yaklaşmış ve bu işsizler ordusuna her geçen gün, gerek özelliştirmeden, gerekse kapatılan fabrikalardan sokağa atılan yüzlerce işçi katılırken, ülkemin parlamentosu kadınların başı ile uğraşıyor. Geleceği aydınlatacak ve her şeyin başı eğitim ve ilim olarak kabul edilmiş olan dünyada ülkemde 200 binden fazla sınavı kazanmış öğretmen adayı tayin edilmeyi bekliyor.

Devlet İstatistik Enstitüsü Kurumu'nun tüm tırpanlama ve gizlemesine karşın, küçük gösterilen enflasyon, halkı ezer, dağıtılan yiyecek paketleri ve kömürler yetmezken, bunları düzeltmek ve halkı huzura kavuşturması gereken yüce Meclisim kadının saçının kapatılması konusunu görüşüp sabahlıyor.

Bu olayları dahi aydınlatacak ve çevresine ışık saçıp, ülkemizdeki okur yazar oranını yükseltip, çağdaş uygarlık düzeyine çekecek olan öğretmenim iş bekliyor iş.

Öğretmenler ne yapıyor?

Şimdi gelen e-mail, faks ve telefondan aldığım bilgilere bir göz atalım. Bakalım öğretmen adaylarımız ne yapıyorlarmış.

Ekonomimizin ya da borsamızın yabancıların kontrolüne geçtiği ülkemde, yurdum insanlarının yaptığı küçük tasarruflarına göz koyan yabancı yatırımcı, yaptığı manipülasyonlarla borsayla oynamayı sürdürüyor. Hiçbir gerekçesi ve ekonomik açıklaması olmadığı halde borsa yükseliyor, döviz hareketleniyor ve bu girdaba kapılan küçük tasarruflar giderken, iş bekleyen öğrtemen adaylarımdan Tahir İnci, ?Sağlık Lisesi Mezunuyum. Sonra İngilizce öğretmeni oldum. Şimdi ne Milli Eğitim ne de Sağlık Bakanlığı bana görev veriyor. AB sürecinde yabancı dilden yoksun bir halk orada ne yapacak? Merak ediyorum? diyor.

Kaçak inşaatların sürdüğü, kat üstüne katın çıkarıldığı, imar yolsuzluklarının Tuna'ya köprü olduğu ülkemde, ?Öğretmenliği 2005 yılında bitirdim. Halen bir kafe'de çalışıyor ve öğretmen olduğumu söyleyemiyorum? diyor Melike Çınar.

İşin ve aşın azaldığı, yatırımların durduğu ülkemde bu konuları halletmesi gerekenler, ülke gündeminin tamamen dışında şeylerle meşgul olur, kafaları kadın başı ile karıştırırken; matematik öğretmenliği ikinci sınıfında okuyan İ.Halil Ayman, ?Kendime göre ülkemin gidişatını izliyorum. Bazen devam etmekte olduğum okulumu bitirip bitirmemekte tereddütlere kapılıyorum. Bitirince sokakta olacağıma okulu bitirmemeyim diye düşünüyorum? diyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber